5 Ocak 2007
Bugun Kadikoy Belediyesi'nin yayin organi olan Gazete Kadikoy'un genel yayin yonetmeni Salman Altundal'i ziyaret edecegim. Yuruyerek gidip gelmeye karar veriyorum. Yuruyusume Goztepe SSK Hastanesi onunden baslayip minibus caddesinden ara sokaklari kullanarak Bagdat caddesine iniyorum. Yolda mesajimi goren ortayasli bir bey eliyle bana zafer isareti yapiyor! Gazete Kadikoy sirin, tarihi bir evi kullaniyor. Salman bey ve benimle roportaj yapacak olan Lale hanimla tanisiyorum. Icilen caylarin esliginde nukleer yasadan, sinop mitinginden, hukumetin hizla dogru durust incelenip, tartisilmadan gecirmeye calistigi yasalardan, neden "Nukleer Yasaya Karsi Yuruyorum"dan, yuruyen diger arkadaslardan, ferdi eylemlerin gerekliliginden, nukleer enerjiye karsi uluslararasi dayanisma gerektiginden, nukleer santrallara karsi olmanin ayni zamanda cevreci olmayi gerektirdiginden, ayni zamanda anti-kapitalist bir egilim oldugundan, enerjinin tutumlu ve verimli kullaniminin oneminden, gelecek nesillere radyoaktivite ile kirlenmis bir ulke birakmanin ahlaksiz ve sorumsuz bir davranis oldugundan, nukleer santrallare karsi olusun siyasi partiler ustu bir durus gerektirdiginden bahsettik.
Gazete Kadikoy "Nukleer Yasaya Karsi Yuruyusu" destekliyor. Sagimda Salman bey ile Lale hanim, solumda Deniz Gunes durdu ve hep birlikte bir ani fotografi cektirdik.
Fotograf icin bina onune cikinca elimdeki yaziyi goren yasli bir bey uzaktan seslendi "Cok dogru. Nukleer oldurur." Emekli Albay oldugunu soyleyen ama ismini alamadigim bey "Dogu Karadeniz'de gorunen yuksek kanser oranlari bir tesaduf degil. Cernobil yuzunden. Nukleer Santrallare kesinlikle hayir" dedi.
Lale hanim yuruyusumu fotograflamak isteyince beraber Bagdat caddesine ciktik ve yurumeye basladik. Simitci Ali Bicer ile fotograf cekinirken kisa bir sohbetimiz oldu. Ali bey askerligini "nukleer batarya"da yapmis. Silahtan anlamadigim ve askerlikte yapmadigim icin ne oldugunu tam anlamadim ama nukleer enerji kullanan bir silah oldugunu tahmin ettim. Askerlik yaparken "nukleer cok tehlikeli. aman dikkat edin, kacak olmasin" demisler. Ali bey "Nukleerin ismi bile tehlikeli" dedi.
Donus yolunda Safranbolu firinina ugradim. Firinda calisan Duygu Cicek elimdeki mesaji gorunce ne oldugunu sordu. Anlatinca "cok dogru yapiyorsunuz. ben de kesinlikle karsiyim. ama kimse ilgilenmiyordur. bizim halkimiz duyarsiz" dedi. O'na yuruyuslerim sirasinda aldigim olumlu tepkilerden bahsettim ve tam tersine pekcok insanin nukleer enerjiyi bildiginden ve Cernobil'den, yaratacagi diger risklerden dolayi istemediginden bahsettim. Sevindi. Sohbetimizi dinleyen kasadaki hanim gulumseyerek "size basarilar diliyoruz" deyince aldigim tahilli simitler daha bir lezzetli geldi.
Gazete Kadikoy 12 Ocak tarihli sayisinda "Nukleer Yasaya Karsi Yuruyusu" yayinlayacak.
Nukleer Yasaya Karsi Yuruyusum devam edecek...
Selamlar,
Ayşen Eren