Monday, August 11, 2008

Nukleer Santrallere Karsi Yuruyorum- 9 Agustos- Akkuyu, Mersin

Akdeniz'in ezici sicagina ragmen otobuslere dolan NKP bilesenleri, yerel orgutler ve halk 9 Agustos gunu Akkuyu'nun bagli oldugu Buyukeceli koyunde idi. Akdeniz Nukleer Karsiti Grubunun uyelerinden Thanasis Anapolitanos ile arkadasi Paris Akkuyu'lulara destek icin Rodos'tan gelmisler. Akdeniz ulkelerinde nukleer karsitlarinin birlik haline gelmesi icin cabaliyorlar. http://www.manw.org/english/ sitesinden yuruttukleri calismalar hakkinda bilgi alinabilir.

Her yil yinelenen senlik koylulerin ve katilimcilarin goruslerine gore daha onceki yillara gore sonuk gecse de benim gibi ilk defa katilanlar icin etkileyiciydi. Koylu kadinlarin suyun degeri uzerine yaptiklari mini tiyatro gosterisi cok begenildi. Nukleer yandasi belediye baskaninin yonlendirdigi soylenen bir provokatorun kalabaligin ustune araba surmesi herkesi gerdi. Etkinligin yapilacagi koy meydanina otobus ve arabalar alinmadi. Alandan 300-400 metre once arabalardan indik, sicakta yuruduk. Jandarmanin hicbir tasiti alana almazken bu arabanin etkinligin yapildigi meydan girmesine nasil izin verdigi kafalarda soru isareti uyandirdi.

Sohbet ettigim Ummu Sahin yillardir nukleer santraller yapilmasin diye mucadele edenlerden. Koyun en yaslilarindan. Yukarda Gulnar, asagida Akkuyu baska yer gormemis ama bilgili ve 84 yildir bakan gozleriyle dipdiri, canli bakiyor. "Bizi topragimizdan koparmaya calisiyorlar" diyor. Ve ekliyor "Sahip olduklarimizi bu nukleer santral yuzunden kaybedecegiz". Akkuyu'nun nufusunun giderek azaldigini kizindan ogreniyorum. Lise olmadigindan cocuklari lise cagina gelenler Silifke'ye tasinmak zorunda kaliyormus. Kendisi de 2 cocugu ile kisin Silifke'de yazin koyde kaliyor.

Nukleer santral yapmak isteyenlerin en buyuk vaadi koyluye is imkani saglayacaklari. Santralin guvenlik islerini 2 yilligina alan sirket 15 kisiyi ise almis. Bu sayi 35e cikacakmis.

Akkuyu koylusu tarimdan gecimini sagliyor. Dusen tarim gelirleri yuzunden durumlari hergecen gun kotuye gidiyor. Koyde yillardir nukleere karsi mucadele eden Budak ailesinden Kemal Budak, organik tarim yapmak istediklerini soyledi. Kooperatifleri ile bu konuda calismak istiyorlar. Yol gostericiye ihtiyaclari oldugunu ekledi. Koylu topragini birakmak istemiyor. Tarimdan gelen gelirleri azaldigi icin toprak satislari artmis. Nukleer yandaslari bilincli bir politika ile Akkuyu koylusunu tasviye ediyor. Koylunun moralini bozan bir diger gelisme belediye statusunu kaybetmis olmalari. Su anki belediye baskaninin kasitli olarak yuruttugu calismalar sonucunda belediyelerini kaybetmisler. Nufuslari 1500'un altina dusmus.Yerel secimlere katilamiyorlar. Koy olmuslar. Yeni yasaya gore yeniden belediye olmak isterlerse nufuslarinin en az 5000 olmasi gerekiyor. Nukleerciler "santral kurulursa buraya cok insan gelecek. nufusunuz 5000 olacak. yeniden belediye olacaksiniz. ustelik esnaf cok para kazanacak" vaatleri kulaklarina gelmeye baslamis.

Akkuyu koylusune karsi nukleercilerce yurutulen politikaya gore;

1. koy olarak kalacaklar, tarim gelirleri azaldigi icin topraklarini satip sehre tasinacaklar. Bu nukleercilerin cok isine geliyor. cunku koy santrale cok yakin oldugu icin kaldirilmasi gerekiyor. kendiliginden giderlerse ekmeklerine yag surulmus olacak.
2. Nufuslarinin artmasi nukleer santral kurulmasina bagli olarak gosteriliyor. Santral icin gelenlerle nufus artinca, belediye olacaklar, eski guzel gunler geri gelecek. Belki lise bile acilacak.

Akkuyu Koylusu Nukleer'den degil Organik Tarimdan ekmek yemek istiyor. Nukleer enerji degil Akdeniz gunesini elektrige cevirecek gunes ciftligi, Akdeniz ruzgarini elektrige donusturecek ruzgar cifltigi istiyor.

Koyun civari Akdeniz'in tipik butun guzelliklerine sahip. Masmavi deniz, yemyesil camlarla kapli daglar, verimli topraklar, daglardan gelen su...

Sadece Avrupa'da, 2008 yilinda bugune kadar gecen 7 ay icinde, nukleer santrallerde 21 tane kaza/olay yasanmis. Gecen ay Fransa'da yasanan kazada sulara radyoaktif maddeler karistigi icin tarim arazilerinin sulanmasi, kuyu sularinin, cesme sularinin kullanimi yasaklandi. Hayvanlarin derelerden su icmesini engellemeye calisiyorlar. Tarimsal urunler zarar gordu. Hersey kontrol ediliyor. Su, toprak, yiyecek, bitki... Halk korktu ve huzursuz oldu. Cunku bu olayin onlari nasil etkileyecegini bilemiyorlar. Siselenmis su satislari patladi. Ne yapacaklar hayvanlarina ve tarlalarindaki urunlere Avian ile mi sulayacaklar?

Akkuyu'da konusma firsati buldugum kadinlara dilimin dondugunce bunu anlatmaya calistim. Nukleere karsilar ama yurutulen politikalardan dolayi zordalar. Akkuyu'lunun yaninda pankartlar, turkuler, sloganlarinla birlikte

- organik tarim,
- temiz enerji
- eko-turizm

projeleri ile de olmak lazim. Onlarin kalkinmasi nukleercilere karsi daha saglam durmalarini saglayacaktir.

Nukleere karsi yuruyusum devam edecek...

Selamlar,
Ayşen Eren '87
www.nukleeryasayakarsiyuruyorum.blogspot.com