Saturday, January 27, 2007

Nukleer Yasaya KARSI Yuruyorum - 26 Ocak 2007


Yeni bir rotada yuruyecegiz bugun. Bostanci Adalar Iskelesinden Goztepe'ye gitmeyi planliyoruz. Hava cok guzel. Tugba bugun de yuruyus arkadasim. "Mesafe bizi kesmez ama bugunluk bu kadar yuruyelim onumuzdeki hafta daha uzun bir rota yapariz" diyoruz :) Sahil yolu boyunca yine trafige karsi yuruyoruz. Bir minibus yavasliyor, sofor kafayi uzatiyor, mesaji okuyunca "Kolay Gelsin. Destekliyoruz" diyor. Yanimizdan gecen bir bayandan "Aferin" aliyoruz :) Arabalardaki soforlerin mesaji okumaya calistiklarini goren Tugba "kartonu yola dogru cevir" diyerek bana taktik veriyor. Insanlarin verdigi olumlu tepkiler hosumuza gidiyor. Caddebostan'da bir hatira fotografi cekiniyoruz. Fotograficimiz Emel hanim. 2 cocuklu ev hanimi. "Yatagan'da da var. Saniyorum kapanacak" diyor. Nukleer yasadan habersiz. Nukleer santrallerden habersiz. Kisaca Turkiye'de yapimi planlanan nukleer santrallarden ve yapildigi takdirde bizi bekleyen tehlikelerden bahsediyorum. Cocuklu bir anne olarak saglik konularina karsi hassas. "Olmamasi lazim" diyor kisaca. Sahil yolundan Goztepe Parki boyunca Bagdat Caddesine oradan minibus caddesine cikiyoruz. Favori firinim "Tarihi Safranbolu Firini"na ugruyoruz. Tezgahtaki kizlara gulumseyip, kartonu gosteriyorum, "ben hala yuruyorum" diyorum. Serap "Cok iyi yapiyorsunuz. Herkes susarsa olmaz. Birilerinin konusmasi lazim" diyor. Bu firindaki hersey cok lezzetli geliyor birden :)

Nukleer Yasaya KARSI Yuruyusum Devam Edecek...

Selamlar,
Ayşen Eren

http://nukleeryasayakarsiyuruyorum.blogspot.com/

Friday, January 26, 2007

Nukleer Yasaya KARSI Yuruyorum - 25 Ocak 2007

Ziraat Muhendisleri Odasi Istanbul Subesi'nin "Tohum Yasamdir" baslikli paneli var bugun. Yer Caddebostan Kultur Merkezi. Yuruyerek gider miyim? Evet deyip gunun rotasini belirliyorum. Goztepe-Caddebostan Kultur Merkezi. Minibus caddesine ulasip oradan Bagdat Caddesine cikiyorum ve cadde boyunca yuruyup CKM'ye variyorum. Hem eyleme hem "Nukleer Yasaya KARSI Yuruyorum. Nukleer Oldurur" mesajina ilgi buyuk. Yasli bir hanim yanindaki genc olana soruyor, "Ne oldururmus?" "Nukleer" diyor genc kadin.

Ziraat Muhendisleri Odasi Yonetim Kurulu uyesi Fatih Tasdogen, Istanbul sube baskani Ahmet Atalik, Ciftci Sendikalari Platform sozcusu Abdullah Aysu, GDOya Hayir Platform'undan Levent Gursel Alev panelde meclisten apar topar gecirilen "Tohumculuk Yasasi"nin Turkiye icin yaratacagi olumsuzlari ve tehlikeleri dile getiriyorlar. Konusmacilar, bu yasanin silahsiz tufeksiz Turkiye'nin isgali demek oldugunu soyluyorlar. Tohumu ciftciler kullanir. Bu yasanin taraflarindan birisi ciftciler olmali ama yasada ciftciler yer almiyor. Şirketler var, devlet var ama ciftciler yok!

"Tohumculuk Yasasi"da "Nukleer Yasa" gibi meclisten apar topar gecirilmeye calisilan mesru temellere dayanmayan bir yasa.

Panel sonrasinda Abdullah Aysu ile "Nukleer Yasaya KARSI Yuruyus" destek fotografi cekiniyoruz. Abdullah Aysu nukleer santrallere karsi. Cunku "Radyoaktivite topraga ve ota bulasinca, ottan hayvanlara, hayvanlardan sute, sutten sut ve sut urunleri vasitasiyla insanlara gececek. Dogrudan gida zincirine bulusacak ve insanlari zehirleyecek." diyor.

Nukleer Yasaya KARSI Yuruyusum Devam Edecek...

Selamlar,
Ayşen Eren


http://nukleeryasayakarsiyuruyorum.blogspot.com/

Nukleer Yasaya KARSI Yuruyorum - 24 Ocak 2007


Bugunku yuruyus bir cay molasi ile baslayip bitti. Dag maratonunda "partner"im Tugba Ozturk ile "Nukleer Yasaya KARSI Yuruyor" olacagiz. Kendisiyle yarismada 2 gun icinde dag tas demeden 60 km yurudugumuz icin bize yollar kisa gelecek :) Okulu tatile girer girmez bulusuyoruz. Kartonumu cikarinca Besiktas iskeledeki bufede calisan Ali mesaji okuyor ve "Vaktim olsa da sizinle gelebilsem" diyor. Ali, Rize Ardesen'li ve duyduguna gore Radar denilen yorede nukleer santral yapilacakmis. Cok uzgun. "Hidrolik santral olmasin" diyorum "Hayir. Nukleer santral yapacaklarmis. " "Mahvolacak bizim oralar." diye ekliyor. Bizi yuruyusumuze ugurluyor. Kadikoy Besiktas iskelesinde yurumeye baslayip Altiyol'a cikacagiz oradan minibus yolunu takip ederek Sahrayi Cedit'teki arkadaslarimiza ugrayacagiz. Tugba heyecanli. Ilk defa boyle bir eylem yapiyor. Biz yururken mesaji okuyup gulerek bizi selamlayanlari, "Bravo" diyenleri, arabalarini yavaslatip kartonu okumaya calisanlari gorunce "Bu bayagi etkili bir yontemmis" diyor.

Yine trafige karsi yuruyoruz ve yol kalabalik. Eksoz kokusu ikimizi de rahatsiz ediyor. Sehirde yurumek dogada yurumeye benzemiyor. Mis gibi cam, ot, cicek kokularini icine cekemiyorsun. Bu yuzden pek keyifli degil. Arabalardan gelen karbonmonoksiti icine cekiyorsun, pis koku genzini yakiyor. Biliyorsun ki icine cektigin hava kirli... Peki Turkiye'de nukleer santral kurulsa, bir nukleer kaza olsa ve havaya radyoaktif maddeler karissa biz bunu anlayabilir miyiz? Hayir! Cunku radyoaktivitenin kokusu yok, goze gorunmuyor. Nereye bulastigi anlasilmiyor. Evde gaz kacagi olsa hissedersin, egsozun kokusunu burnunla alirsin ama radyoaktivitenin kokusu yok! Aklima Svetlana Aleksiyevic' in Cernobil kurbanlari ile birebir goruserek yazdigi "Cernobil'den Sesler" kitabi geliyor. Insanlar patlama sonrasi bahcelerindeki sebzelere, agaclardaki meyvelere, cesmedeki suya ve havaya yuksek miktarda radyoaktivite bulastigini anlamamislar. Sebzeleri, meyveleri yemege, suyu icmeye, havayi solumaya devam etmisler... Cogu olmus veya hastalanmis. Radyoaktivite sadece Radyoaktivite olcer cihazlar tesbit ediliyor. Ne yapacagiz her eve bir tane alacak miyiz?

Sahrayi Cedit'te Elif Ozdogan Atabas ve Volkan Cakir arkadaslarimizin muayenehanesine ugruyoruz. Her ikiside "Nukleer Yasaya KARSI Yuruyusumu" destekliyorlar. Birer destek fotografi cekiniyoruz. Fotokopi gibi oluyor. Birinde Volkan digerinde Elif var. Uzerinlerinde beyaz onlukleri yok ama her ikisi de dis doktoru. Yorgunluk caylarimizi icip yuruyusumuzu noktaliyoruz.

Nukleer Yasaya KARSI Yuruyusum Devam Edecek...

Selamlar,
Ayşen Eren

http://nukleeryasayakarsiyuruyorum. blogspot. com/

Sunday, January 21, 2007

Nukleer Yasaya KARSI Yuruyorum - 20 Ocak 2007- Basin Aciklamasi, Cumartesi Yuruyusu


Nukleer Yasa TBMM Cevre Komisyonu'ndan bir gunde gecti ve komisyonda AKP Sinop milletvekili Cahit Can "Birakin biraz da biz zehirlenelim" diyerek nukleer enerji santrallarini savundu. Bu gelismeler uzerine Timus Danis'in organize ettigi "Nukleer Karsiti Cumartesi Yuruyusu" oncesi bir basin aciklamasi yapmaya karar veriyoruz. Cevre Komisyonu'nda Greenpeace'i temsil eden Hilal Atici, Greenpeace Turkiye ofisi calisanlarindan bir grup, Ismail Yenigun, Cansu, Timur Danis ve oglu Yunus ile ben 10:30'da Galatasaray Lisesi onunde bulusup basini bekliyoruz. Konusmalarimiz bittikten sonra ellerimizde nukleer karsiti brosurler, afislerle Istiklal caddesi boyunca yurumeye basliyoruz.

Bugun bana yuruyusumde eslik edecek olan arkadasim Durdane Genc. Taksim Aniti onunde bulusuyoruz. Hemen orada tum grup bir hatira fotografi cekiniyoruz. Fotografcimiz Zafer bey. "Siz bu konuda ne dusunuyorsunuz? " diye sorunca, once sasiriyor ama cevabi hazir. "Nukleer santrallar saglik icin tehlikeli. Pekcok sakincasi var ama en onemlisi saglik icin tehlike yaratiyor olusu" diyor. Kalabalik bir grup olarak yuruyoruz. Hedef Sisli'deki Ekolojik Pazar. Hrant Dink'in olduruldugu noktadan gecerken elimizdeki afis, brosur vs. kaldiriyoruz. Uzuntuluyuz. Herkes gibi biraz saskin. Cadde cok kalabalik. Sessizce ilerliyoruz.

Durdane bizden ayrilmadan bir fotograf daha cekiniyoruz. Solda Durdane, sag tarafta sirasiyla Greenpeace'den Bilge, Canan, Gunes. Ekolojik Pazar'da yine alkislarla karsilaniyoruz. Bugunku eylem bitiyor simdi sira alisveriste. ..

Nukleer Yasaya KARSI Yuruyusum Devam Edecek...

Selamlar,
Ayşen Eren

http://nukleeryasay akarsiyuruyorum. blogspot. com/

************ ********* ********
20 Ocak 2007, İstanbul


BASIN DUYURUSU

BİR GÜN.

TBMM Çevre Komisyonu,

Ülkemizde 35 yıldır tartışılan,
20 yıl önce yaşanan Çernobil kazasının etkileri süren ve sürecek olan,
İsveç, İtalya’da referandum sonucu halkın isteği ile sonlandırılan,
Almanya’nın vazgeçtiği,
Yunanistan, İrlanda, Avusturya ve diğer Avrupa ülkelerinin hiç kullanmadığı,
Santral kazalarının sıklıkla basında yer aldığı,
Atık sorunu çözümsüz,
Komisyona davet edilen tüm sivil toplum kuruluşlarının karşı çıktığı,
Çevreye, doğaya, havaya, suya, toprağa zararı bilinen

Nükleer enerji yasasını BİR GÜN içerisinde görüşüp kabul etmiştir.

Tüm Türkiye’yi, bugünü ve yarını etkileyecek olan bu yasanın komisyonda incelenmesi, irdelenmesi sadece BİR GÜN sürmüştür.

AKP milletvekili Cahit Can bizim için, Türkiye halkı, çocuklarımız, torunlarımız ve gelecek nesiller için uygun gördüğü geleceği şu cümleler ile açıklamıştır:

“Nükleer santrallar madem zehirliyor, dünya zehirleniyor, bırakın biraz da biz zehirlenelim” .

Bu geleceği, kendimiz, çocuklarımız ve gelecek nesiller için kabul etmiyoruz.

Biz zehirlenmek istemiyoruz.

Bu sözleri bir milletvekiline yakıştıramıyoruz. Cahit Can’ın biz ve çocuklarımız için olumlu, güzel bir gelecek istemesini umardık.

Biz kendimiz, çocuklarımız, torunlarımız ve gelecek nesiller için olumlu, güzel, temiz, iyi bir gelecek hayal ediyor ve istiyoruz. Bu gelecekte nükleer enerjiye yer yok. Çünkü nükleer enerji çözüm değil ölümdür.


Ayşen Eren

http://nukleeryasayakarsiyuruyorum. blogspot. com/

Basın Açıklaması

Tarih: 20 Ocak 2007
Saat: 10:30
Yer: Galatasaray Lisesi Önü

Wednesday, January 17, 2007

Nukleer Yasaya KARSI Yuruyorum - 17 Ocak 2007-Basin Aciklamasi, Cevre Md. Ziyareti

17 Ocak 2007

Bugun Nukleer Yasa TBMM Cevre Komisyonu'nda gorusulmeye baslaniyor. Sabah 11:00'de Galatasaray Lisesi onunde ben, Timur Danis ve Greenpeace "Nukleer Yasanin Meclis'te reddedilmesi" istegini dile getiren basin aciklamalarimizi yapmak icin basini davet ediyoruz. Basinin ilgisi yogun. Konusmalarimizi yaptiktan sonra sivil polislerin esliginde, onlarla sohbet ederek, benim elimde "Nukleer Yasaya KARSI Yuruyorum. Nukleer Oldurur" yazan kartonumla, yuruyerek Sirkeci'deki Istanbul Il Cevre ve Orman Mudurlugune gidiyoruz. Amacimiz en yetkili kisi ile gorusmek, Turkiye'de nukleer santral kurulmamasini istedigimizi soylemek, Cernobil faciasini anlatan bir kitabi Cevre Bakanina iletilmek uzere vermek. Cevre Yonetimi Şube Muduru Mehmet Ali Akturk bizi karsiliyor. Basin aciklamalarimizin bir kopyasini ve kitabi kendisine veriyoruz. Halk insiyatifinin kendileri icin onemli oldugunu, halk icin var olduklarini soyluyor. Cay esliginde yapilan sohbet sirasinda Enerji Bakani'nin "cocuklarimizin gelecegi icin nukleere mecburuz." dedigini, bunun kabul edilemez oldugunu "nukleer santraller kuruldugu takdirde cocuklarimiza, torunlarimiza ve gelecek nesillere radyoaktivite ile kirlenmis bir ulke birakacagimizi" soyluyoruz. Bu sozlerin Enerji Bakanina ait oldugunu ama Cevre Bakaninin nukleer santrallerin yapilmasi konusunda bir aciklamasi olmadigini belirtiyor.

Bina onunde basindan birkac kisiye Timur Danis ile poz veriyor sonra gunluk islerimizi halletmek icin ayriliyoruz.

Nukleer Yasaya KARSI Yuruyusum Devam Edecek...


Selamlar,
Ayşen Eren

http://nukleeryasayakarsiyuruyorum. blogspot. com/

17 Ocak 2007, İstanbul


BASIN AÇIKLAMASI

Bugün Nükleer Yasa TBMM Çevre Komisyonu’nda görüşülmeye başlanıyor. Sayın Enerji Bakanı gazetelere yansıyan bir açıklamasında “Çünkü nükleer enerji bizim tercihen mecburiyetimiz. Mutlaka yapacağız. Bu memleket bizim ve biz ülkemizin geleceğini hazırlıyoruz. Türkiye’yi çocuklarımız ve torunlarımız için hazırlıyoruz” demiştir.

Nükleer enerji çözüm değil ölümdür.

Karadeniz bölgesinde katlanarak artan kanser vakaları bir tesadüf değildir. Çernobil felaketinin yarası kanamaya devam etmektedir, edecektir.

Nükleer enerji santrallarının atık sorunu çözülememiştir. Santraller her yıl tonlarca ölümcül radyoaktif nükleer atık üretmektedir. Santraller 40-50 yıllık ömürleri sonunda bir nükleer atık haline gelmektedir. Radyoaktif nükleer atıklar yok edilememektedir. Bu atıklar onbinlerce yıl ölüm ve hastalık saçmaya devam edeceklerdir.

Nükleer enerjiyi bugün biz kullanacağız, üretilen radyoaktif nükleer atıkları çocuklarımız, torunlarımız, onların çocukları ve gelecek nesillere miras bırakacağız. Biz bu temiz ülkeyi atalarımızdan miras aldık. Çocuklarımıza, torunlarımıza, onların çocuklarına ve gelecek nesillere radyoaktivite ile kirlenmiş bir ülke, hastalık ve ölüm bırakmayalım. Çocuklarımıza, torunlarımıza ve gelecek nesillere karşı sorumsuz davranmayalım.

Türkiye için nükleer enerji ne bir mecburiyet ne de bir çözümdür.

Enerjinin etkin kullanımı çözümdür.
Güneş enerjisi çözümdür.
Rüzgar enerjisi çözümdür.
Jeo-termal enerji çözümdür.
Dalga enerjisi çözümdür.
Tüm diğer yenilenebilir ve temiz enerjiler çözümdür.

Ama nükleer enerji çözüm değil ölümdür.

Çocuğum, torunlarım, onların çocukları ve gelecek nesiller adına millet-vekillerinde n “Nükleer Yasa”yı reddetmelerini istiyorum.

Ayşen Eren

http://nukleeryasayakarsiyuruyorum. blogspot. com/

Basın Açıklaması

Tarih: 17 Ocak 2007
Saat: 11:00
Yer: Galatasaray Lisesi Önü

Sunday, January 14, 2007

"Nukleer Yasaya KARSI Yuruyus" Gazete Kadikoy'de - 14 Ocak 2007

Gazete Kadikoy'un 12 Ocak - 18 Ocak sayisinda "Nukleer Yasaya KARSI Yuruyus" hakkinda yazi yayinlandi.

Nukleer Yasaya KARSI Yuruyusum Devam Edecek...

Selamlar,
Ayşen Eren

http://nukleeryasay akarsiyuruyorum. blogspot. com/

GAZETE KADIKÖY – 12 Ocak – 18 Ocak 2007 Sayısı


Ayşen Eren’in tek başına protestosu İstanbul sokaklarında sürüyor

İstanbul sokaklarında adım adım yürüyerek bireysel bir eylem gerçekleştiren Ayşen Eren, “Nükleer Yasaya Karşı Yürüyorum. Nükleer Öldürür” yazılı pankartıyla Nükleer Yasa’ya karşı çıkıyor. Eren, “Nükleer; zengini, cipi, yatı, katı, her şeyi olanı da öldürür” diyor.

İstanbul sokaklarında “kar-kış” demeden Nükleer Yasa’ya karşı yürüyen eylemci bir kadın Ayşen Eren… Yüksek Endüstrü Mühendisi olan Eren, 12 yaşında bir kız çocuk annesi. Bir anne olarak tüm çocukların ve gelecek nesillerin hayatlarını kurtarmak; nükleer tehlikeye karşı dikkat çekmek için toplumsal amaçlı, ancak bireysel bir eylem gerçekleştiren Eren, 18 Kasım 2006 tarihinden beri yürüyor. Eren gerçekleştirdiği eylemle ilgili “Hava çok soğuk veya kapalı fark etmiyor sokaklarda adım adım yürüyerek sessiz eylemimi gerçekleştiriyorum. İnsanların yüzlerinde elimdeki mesajı görünce şaşkın bir ifade oluşuyor. Böyle eyleme alışkın değiller. Beni inceliyorlar, mesaji bir kere daha okuyup kendi kendilerine tekrarlıyorlar. Ancak ben Nükleer Yasa’ya karşı yürüyorum. Nükleer zengini, cipi, yatı, katı, her şeyi olanı da öldürür” diye konuşuyor.

“Nükleer Yasası öncelikle tüm toplumu, bugünü ve geleceği ilgilendiriyor. Çocuklarımıza, torunlarımıza, onların çocuklarına ve gelecek yüzlerce nesile radyasyon ile kirlenmiş toprak, su, hava ve bir ülke bırakmamak için Nükleer Yasa’ya karşı çıkıyorum. Türkiye’de herkes nükleer santralların kurulmasına “Hayır” demelidir. Pek yakında Nükleer Yasa Meclis’te görüşülecek. Bizler Meclis’te bizi temsil eden milletvekillerimize bu isteğimizi iletmeliyiz. Çünkü gelecekte radyoaktif olmamak için şimdi aktif olmalıyız”.

Ayşen Eren, Nükleer Yasa’ya karşı başlattığı eylemi Kadıköy’de de gerçekleştirdi. 2006 yılını geride bırakmadan önce son bir yürüyüş için Kadıköy Çarşı’yı seçtiğini belirten Eren, yürüyüş sırasında yaşadıklarını söyle anlatıyor:

“Yürüyüş sırasında genellikle sesiz kalmayı tercih ediyorum. İnsanlar yanıma yaklaşarak bazen fotoğraf çektirmek bazen de konuşmak istiyor. Zaman zaman da nükleer konusunda insanlarla uzun sohbetler edebiliyoruz.

Kadıköy Çarşı’da ilerlerken kuşları besleyen yaşlı bir bey gördüm. Karşıdan karşıya geçmek için beklerken yanıma yaklaştı. “Bu nedir? Neden yürüyorsunuz?” diye sordu. Nükleer Yasa’dan ve Türkiye’de kurulması planlanan 3 nükleer santralden bahsedince “Rusya’da yaşanan kazanın yarattığı hastalıklarla Karadeniz halkı yıllardır boğuşuyor. Hala akıllanmadılar.” Dolayısıyla yürüyüş esnasında meraklı ya da şaşkın bakışların yanı sıra birçok ilgili insanla da karşılaşıyorum.

Eren Greenpeace üyelerinden de destek alıyor. Arkadaşı Timur Danış’ la Greenpeace ’den Fatih Taşkıran ve Burak Türüt’le İstiklal Caddesi boyunca sohbet ederek Nükleer Yasa’ya karşı yürüdüklerinin altını çiziyor. “Yürüyüşüm 2007 yılında da devam edecek” diyen Eren, yasanın çıkması halinda Türkiye’yi ölümler, hastalıklar ve pis bir çevrenin bekleyeceğini söylüyor. Eren, nükleer enerji santrallarının kurulmasından İsveç ve Almanya’nın vazgeçtiğini, Türkiye’nin de ısrarcı olmaması gerektiğini ifade ediyor. Eren, “Nükleer Yasa çıkarsa 3 tane santral kurulacak. Nükleer atıkların ise toprağın altında gömüleceği belirtiliyor. Oysa küresel ısınma ve deprem gibi doğal afetler toprağın altındaki nükleer atıkları yerin üstüne çıkaracak.

Ortaya çıkan radyasyon insanlık için büyük tehlike yaratacak. Bu korkunç sonuçları yaşamamak için, yürüyüşüme yasa reddedilene kadar devam edeceğim” diyor.

"Nukleer Yasaya KARSI Yuruyus" Yeni Harman'da - 13 Ocak 2007

Timur Danış'in benimle yaptigi roportaj Yeni Harman Ocak 2007 sayisinda yayinlandi.

Nukleer Yasaya KARSI Yuruyusum Devam Edecek...

Selamlar,
Ayşen Eren

http://nukleeryasay akarsiyuruyorum. blogspot. com/

YENİ HARMAN, OCAK 2007-I, SAYI:102

AYŞEN EREN: NÜKLEER YASAYA KARŞI YÜRÜYORUM…

Ayşen Eren bir aktivist. Ayşen’i birkaç yıldır, fotoğraf makinesıyla, anti-nükleer eylemlerde sıklıkta görüyor, çektiklerini izliyoruz. Ayşen Eren bu kez de “Nükleer Yasaya Karşı Yürüyor.” Bir Aralık sabahı, Galatasaray’dan çocuklarımızla birlikte başladığımız anti nükleer İstanbul yürüyüşlerinde Ayşen Eren, hergün Kadıköy’ün sokaklarını adımlayarak devam ediyor…

Nükleer yasaya karşı yürümeye nasıl karar verdiniz?
Nükleer yasaya karşı tepkiliyim ve karşıyım. Bu karşı duruşumu bir şekilde ortaya koymak istedim. Diğer yandan nükleer yasaya ve mecliste onaylanıp yürürlüğe girdiği takdirde Türkiye’de kurulacak olan nükleer santrallere ve bu santrallerin yaratacağı risk, tehlike ve sorunlara toplumun dikkatini çekmek, farkındalık yaratmak istedim. Yürümek son derece insani, barışcıl ve dikkat çekici bir eylem. Ayrıca heryerde, her an yapılabilir. Bu nedenlerle “Nükleer Yasaya KARŞI Yürüyüş”e katılmaya karar verdim. Katılmaya diyorum çünkü bu yürüyüşün fikir babası Timur Danış. Benden önce Timur Danış, Antalya’dan Hediye Gündüz, Greenpeace gönüllüsü arkadaşlar, Sinop’tan Emrah Bilgiç ve Bahriye Şengün yürümeye başlamıştı zaten.

Nükleer karşıtlığınızı nasıl temellendiriyorsunu z?
Nükleer santrallerimiz olunca nükleer atıklarımız olacak. Çünkü ömrü 40-50 yıl olan bir nükleer santral, bu süre boyunca toplam bin ton nükleer atık üretiyor ve sonra kendisi de bir nükleer atık haline geliyor. Bugün nükleer santralı olan her ülkenin nükleer atıklarla başı dertte. Çünkü bu atıklar yok edilemiyor. Zararsız hale gelmeleri için ONBİNLERCE yıl çok korunaklı ortamlarda saklanmaları gerekiyor. Nükleer santralın sağlayacağı enerjiyi biz 40-50 yıl kullanacağız ama bizim çocuklarımız, torunlarımız ve onların çocukları onbinlerce yıl nükleer santralın ürettiği nükleer atıkların yaratacağı radyasyon riskine maruz kalacak, çıkan maliyetleri yüklenecek, şu an öngöremediğimiz ama zamanla ortaya çıkacak diğer sorunlarla uğraşmak zorunda kalacaklar. Çocuklarımıza, torunlarımıza ve onların çocuklarına bırakacağımız miras radyoaktivite, hastalık, ölüm saçan nükleer atıklar olacak.

Türkiye’de nükleer yasayı çıkarmak isteyenlere sormak istiyorum:
Gelecek nesillerin de yaşayacağı bu ülkeyi, kullanacağı toprağı, suyu ve havayı radyoaktivite ile kirletmek için onlardan izin aldınız mı?
Radyoaktif atıkları onbinlerce yıl güvenli saklama sorumluluğunu çocuklarımıza, torunlarımıza ve onların çocuklarına bırakıyoruz. Bu sorumluluğu almak istiyorlar mı? Onlara sordunuz mu?

Ülkedeki nükleer gelişmeyi nasıl değerlendiriyorsunuz? Yani nükleer çalışmalar sizce hangi aşamada?
Ülkenin bugünkü ve bundan sonraki binlerce yılını etkileyecek bir karar jet hızıyla oldu bittiye getirilerek apar topar meclisten geçirilmeye çalışılıyor. Yasa taslağı komisyonda incelenirken edinme ve inceleme imkanı olmadı. Henüz yasa Anayasa’da belirlenmiş tüm aşamalardan geçip yürürlüğe girmeden Sinop’ta nükleer santral kurma çalışmaları başlamış görünüyor. Bazı televizyon kanalları nükleer santrallerin faydalarını (!) anlatan programlar yapıyor. Hiçkimse nükleer santrallerin yarattığı risklerden; sık yaşanan nükleer kazalardan; Almanya, İsveç gibi ülkelerin nükleerden enerji elde etmekten vazgeçip, temiz, yenilenebilir enerji kaynaklarına yöneldiklerinden; nükleer atık sorununun hala çözülemediğiden; Çernobil kazası sonrası Karadeniz yöresindeki yüksek kanser oranlarından bahsetmiyor. Nükleer Karşıtları hariç.

Nükleer karşıtı yürüyüşünüzün ilk gününü anlatır mısınız?
İlk yürüyüşümü kızımla, Timur Daniş ve oğluyla birlikte yaptım. Ama o gün kalabalıktık ve yürürken sohbet edip kızımla ilgilendiğim için çevreyi pek fark etmedim. Mesaj olarak elimizde rüzgar gülü taşıdık. Gerçek anlamda ilk yürüyüşümü Kadıköy iskeleden kalabalık bir saatte tek başına başlattım. Zordu. Vermek istediğim mesaj “Nükleer Yasa Mecliste. Nükleer Yasaya KARŞI Yürüyorum” idi. Bunu bir karton üzerine elimle yazdım ve yürürken taşıyorum. Kalabalık arasında herhangi birisi iken, elinizde böyle bir mesajla yürümeye başladığınızda bir anda fark ediliyorsunuz. Bu rahatsız edici bir duygu. İlk verdiğim tepki gözlüklerimi takmak oldu. İnsanlar önce benim farklı olduğumu kalabalıkta algılıyorlar. Yüzüme bakıp sonra elimdeki kartona bakışlarını çeviriyorlar. Sonra benim “normal” olup olmadığımı anlamak için daha inceleyici şekilde yüzüme bakıyorlar. Bakışım, duruşumdan “normal” olduğuma kanaat getirip yeniden bakışlarını elimde kartona yöneltip bu sefer okuyorlar. Kimisi “Biliyorum, destekliyorum” bakışı atıyor, kimi “Bu ne?” bakışıyla bakıyor. Sonuç olarak eylemim amacına ulaşıyor.

Yürüyüşcülüğünüz günler ilerledikçe nasıl gelişti?
Uzun süreli yürüyüşlere alışkınım. Yürümek basit bir eylem gibi görünse de düzenli, sürekli olarak yapıldığında ciddi bir ön hazırlık gerektiriyor. İlk olarak rota belirleyip, yürüyüş saatlerimi kararlaştırıyorum. Kendimce bazı püf noktaları geliştirdim. Niyetim meydan ve sokakların en kalabalık olduğu saatlerde yürümek. Ana yollarda ilerlerken trafiğe karşı yürüyorum ki taşıtlardaki insanlar da fark etsin. Çok soğuk havalarda sabahları değil öğleden sonra yürüyorum. Genelde Kadıköy İskele’de yürüyüşümü başlatıyorum. Yürürken tepkiler alıyorum. El sallayanlar, alkışlayanlar, “Biz de sizi destekliyoruz” , “Biz de karşıyız”, “Nükleere Hayır” diyenler oluyor. Gülümseyerek destekleri için teşekkür ediyorum ama doğrudan iletişime geçmiyorum. Fotoğrafımı çeken kişilere “nükleer” konusunda ne bildiklerini soruyor, kısa bir sohbet yapıyorum. Birgün Harem civarından yürürken “Peki yoksulluk ne olacak?” dedi bir hamal. Sarsıldım. “Karşı Yürünecek” ne çok konu var diye düşündüm.

Bir gazete haberinde acılı annenin oğlunun 24 yaşında lenf kanseri sonucu ölümünü Çernobil kazasına bağladığını okudum. O gün mesajımı “Nükleer Yasaya KARŞI Yürüyorum. Nükleer Öldürür” olarak değiştirdim.

Yürüyüşlerim sonucunda kadınların erkeklere, gençlerin diğer yaş gruplarına göre daha ilgili oldukları kanısına vardım.

Yürüyüşün bir hedefi ya da süresi var mı?
Hedefim İstanbul’da yürüyerek insanlarda “Nükleer Yasaya” ve sonuçlarına karşı farkındalık yaratmak; soru işaretleri oluşturmak; duyarsız, ilgisiz kalmamalarını sağlamak. “Nükleer Yasaya KARŞI Yürüyüşüm” bu yasanın meclise gelmesi beklendiği sürece devam edecek.

Eklemek istedikleriniz?
“Nükleer Yasaya KARŞI Yürüyüşü” inanan herkes yapabilir. Yaşadığı kentin, köyün sokaklarında yürüyebilir. Bu herkesin rahatlıkla yapabileceği insana, çevreye saygılı barışçıl bir karşı duruş ve farkındalık yaratma eylemi.

Görüşülmekte olan yasalara karşı sade vatandaş olarak daha duyarlı olmalı ve Meclis’te sesimiz olması gereken vekillerimize düşüncelerimizi iletmeliyiz.

Teşekkür Ederiz.

Saturday, January 13, 2007

Nukleer Yasaya KARSI Yuruyorum - 11 Ocak 2007

11 Ocak 2007

Sisli ve serin bir Istanbul sabahinda bu sefer Caddebostan sahil seridindeyiz. İki arkadasim Arsun Onol ve Filiz Bozkurt benimle "Nukleer Yasaya Karsi" yuruyecekler. Sahil seridi spor yapmak ve deniz havasi almak isteyenlerin populer mekani. Emekliler, ev hanimlari ile birkac genc arkadas yuruyorlar. Bir de kopekler... Hemen birkac tanesi pesimize takiliyor. Elimdeki mesaji okumak icin cok istekli olan iki kopege derhal "antinukleer kopek egitimi" veriyorum.

Turkiye'de nukleer santral yapmak isteyenleri

1. Once havlayip korkutacak, vazgecirmeye calisacaksiniz.
2. Vazgecmezlerse bu sefer uzerlerine işeyeceksiniz.
3. Hala israr ederlerse isiracaksiniz.

Arkadaslar yetenekli. Cok kisa surede dersi kavradilar. Kendilerinden umitliyim :)

Elimde mesajla ilerlemeye baslayinca yuruyus yapmakta olan ortayasli bir hanim hemen yanima geliyor. Mesaji okuyor, "Neden yuruyorsunuz? Nukleer yasa nedir?" diye soruyor. Sevinc Karaca hanim ile boylece tanisiyoruz. Kendisine kisaca "Nukleer Yasaya Karsi Yuruyus" nedenimi, nukleer yasayi, yasa Meclisten gectigi takdirde bizi ulke olarak bekleyenleri anlatiyorum. Sevinc hanim "Yuruyerek cok iyi yapiyorsunuz. Keske herkes sizin gibi tepkisini boyle gosterse" diyor. Nukleerle baslayan sohbetimiz ,medyanin sorumsuz yayinlarindan, insanlarin yayinlar ile uyusturulup ulkenin gercek problemlerinden soyutlandigindan, surekli kotu orneklerin cocuk ve genclere gosterildiginden, toplumsal sorunlardan, ulke sorunlarina kadar farkli konulara kayiyor. Sonunda telefon numaralarimizi paylasiyoruz. Sevinc hanim Istanbul disinda yasiyor, is kadini ve ulkedeki tum gelismeleri takip ediyor. 60 yasinda oldugunu soyledi ama ben inanmadim :)

Yuruyus sirasinda havalarin da etkisiyle konu kuresel isinma nedeniyle nukleer enerji sempatisi yaratilmaya calisilmasina geliyor. Bu nasil bir cozum diyoruz ister istemez! Isinmamak icin radyoaktiviteden hastalanip, olecegiz?!

Donus yolunda Caddebostan Sahil Parki levhasi onunde bir ani fotografi cekiniyoruz. Fotografcimiz Mustafa bey. Genc ve uyanik bir insan. Nukleer santrallarin kurulmasina karsi. Nukleer santral kurulmasinin nukleer silah uretilmesine neden olacagini dusunuyor. Bunun ulke acisindan yaratacagi risklerden bahsediyor.

Nukleer Yasaya KARSI Yuruyusum Devam Edecek...

Selamlar,
Ayşen Eren

Nukleer Yasaya KARSI Yuruyorum - 06 Ocak 2007


6 Ocak 2007

Greenpeace'den bir arkadas aradi ve bir gun bana eslik etmek istediklerini soyledi. Timur Danis'in yaptigi "Nukleere Yasaya Karsi Cumartesi Yuruyus"une hep birlikte katilmaya karar verdik. 10:00'da Galatasaray Lisesi onune geldim. Timur ve oglu Yunus coktan gelmisler. Greenpeace'den Fatih Taskiran ve Burak Turut da geliyor ve tanisiyoruz. Her ikisi de universite ogrencisi ve Greenpeace destekcisi. Fatih ayni zamanda sokakta birebir insanlarla temas kurup Greenpeace icin maddi destek topluyor. Kadikoy iskele'de veya Istiklal caddesi uzerinde Greenpeace yazan yesil kazaklari ile bu arkadaslari gormus olabilirsiniz. Istiklal caddesi boyunca sohbet ederek ilerliyoruz. Taksim meydaninda bir ani fotografi cekinmeye karar veriyoruz. Fatih ve minik Yunus solumda, Timur ile Burak sagimda yer aliyor. Genc bir arkadas bizi kirmiyor, makineyi alip "Taksim anitini da alacagim" diyerek kadrajlama yapip fotografimizi cekiyor. Sonuc basarili. Fotografcigimiz Cemil bey gercekten bir fotografci! Zeytinburnu Evlendirme Dairesinde fotografcilik yapiyor. Cok sansliyiz. "Turkiye'ye nukleer santrallarin kurulmasi konusunda ne dusunuyorsunuz? " diye soruyorum. Cemil bey temkinli ve durust bir insan. "Bu konuda bir arastirmam ve bilgim yok. Birsey soyliyemeyecegim" diyor. Fatih, hemen cantasindan Greenpeace'in bir brosurunu cikarip iki dakika icinde konuya hizli bir giris yapiyor ve Greenpeace'in "antinukleer" sayfasini referans olarak veriyor. http://www.greenpea ce.org/turkey/ campaigns/ enerji/nuekleer- enerji

Cadde uzerinde yuruyusumuzu sonlandiracagimiz Sisli'deki Ekolojik Pazara dogru ilerliyoruz. Fatih uzun yuruyuslere aliskin ve rahat. Burak ilk defa eylem icin yuruyus yapiyor ama iyi ayak uyduruyor. Fatih ve Burak bana baska gunlerde yine eslik etmek istediklerini soyluyorlar. Ekolojik pazara ulasiyoruz. Gun gectikce pazardan alisveris yapanlarin sayisi artiyor. Bazi lokanta ve moteller de buradan alisveris yapmaya baslamis. Alisverise gelen GDOya Hayir Platform'undan aktivist arkadasim Nurperi ile karsilasiyorum. Nurperi "Nukleer Yasaya Karsi Yuruyusumu" destekliyor ve yazdiklarimi okumaktan buyuk keyif aldigini soyluyor. "Yururken insanlara dokunuyorsun. Hos bir iletisim oluyor" diye ekliyor. Nurperi'nin gozlemini hic dusunmemistim ve cok dogru. Aslinda yururken ben insanlarin akil ve yureklerine, insanlar da benim akil ve yuregime dokunuyor. Pazar icinde Nurperi ile bir ani fotografi cekiniyoruz.

Fatih ve Burak Ekolojik Pazara ilk defa gelmisler. Pazar girisindeki Bugday Ekolojik Yasami Destekleme Dernegi'nin standi onunde bir ani fotografi cekiniyoruz. Bugday Dernegi de "Nukleer Yasaya Karsi Yuruyusumu" destekliyor. Pazara gelip de alisveris yapmamak olmaz tabii...

Nukleer Yasaya Karsi Yuruyusum devam edecek...

Selamlar,
Ayşen Eren

Nukleer Yasaya KARSI Yuruyorum - 05 Ocak 2007

5 Ocak 2007

Bugun Kadikoy Belediyesi'nin yayin organi olan Gazete Kadikoy'un genel yayin yonetmeni Salman Altundal'i ziyaret edecegim. Yuruyerek gidip gelmeye karar veriyorum. Yuruyusume Goztepe SSK Hastanesi onunden baslayip minibus caddesinden ara sokaklari kullanarak Bagdat caddesine iniyorum. Yolda mesajimi goren ortayasli bir bey eliyle bana zafer isareti yapiyor! Gazete Kadikoy sirin, tarihi bir evi kullaniyor. Salman bey ve benimle roportaj yapacak olan Lale hanimla tanisiyorum. Icilen caylarin esliginde nukleer yasadan, sinop mitinginden, hukumetin hizla dogru durust incelenip, tartisilmadan gecirmeye calistigi yasalardan, neden "Nukleer Yasaya Karsi Yuruyorum"dan, yuruyen diger arkadaslardan, ferdi eylemlerin gerekliliginden, nukleer enerjiye karsi uluslararasi dayanisma gerektiginden, nukleer santrallara karsi olmanin ayni zamanda cevreci olmayi gerektirdiginden, ayni zamanda anti-kapitalist bir egilim oldugundan, enerjinin tutumlu ve verimli kullaniminin oneminden, gelecek nesillere radyoaktivite ile kirlenmis bir ulke birakmanin ahlaksiz ve sorumsuz bir davranis oldugundan, nukleer santrallare karsi olusun siyasi partiler ustu bir durus gerektirdiginden bahsettik.

Gazete Kadikoy "Nukleer Yasaya Karsi Yuruyusu" destekliyor. Sagimda Salman bey ile Lale hanim, solumda Deniz Gunes durdu ve hep birlikte bir ani fotografi cektirdik.

Fotograf icin bina onune cikinca elimdeki yaziyi goren yasli bir bey uzaktan seslendi "Cok dogru. Nukleer oldurur." Emekli Albay oldugunu soyleyen ama ismini alamadigim bey "Dogu Karadeniz'de gorunen yuksek kanser oranlari bir tesaduf degil. Cernobil yuzunden. Nukleer Santrallare kesinlikle hayir" dedi.

Lale hanim yuruyusumu fotograflamak isteyince beraber Bagdat caddesine ciktik ve yurumeye basladik. Simitci Ali Bicer ile fotograf cekinirken kisa bir sohbetimiz oldu. Ali bey askerligini "nukleer batarya"da yapmis. Silahtan anlamadigim ve askerlikte yapmadigim icin ne oldugunu tam anlamadim ama nukleer enerji kullanan bir silah oldugunu tahmin ettim. Askerlik yaparken "nukleer cok tehlikeli. aman dikkat edin, kacak olmasin" demisler. Ali bey "Nukleerin ismi bile tehlikeli" dedi.

Donus yolunda Safranbolu firinina ugradim. Firinda calisan Duygu Cicek elimdeki mesaji gorunce ne oldugunu sordu. Anlatinca "cok dogru yapiyorsunuz. ben de kesinlikle karsiyim. ama kimse ilgilenmiyordur. bizim halkimiz duyarsiz" dedi. O'na yuruyuslerim sirasinda aldigim olumlu tepkilerden bahsettim ve tam tersine pekcok insanin nukleer enerjiyi bildiginden ve Cernobil'den, yaratacagi diger risklerden dolayi istemediginden bahsettim. Sevindi. Sohbetimizi dinleyen kasadaki hanim gulumseyerek "size basarilar diliyoruz" deyince aldigim tahilli simitler daha bir lezzetli geldi.

Gazete Kadikoy 12 Ocak tarihli sayisinda "Nukleer Yasaya Karsi Yuruyusu" yayinlayacak.

Nukleer Yasaya Karsi Yuruyusum devam edecek...

Selamlar,
Ayşen Eren

Friday, January 12, 2007

Nukleer Yasaya KARSI Yuruyorum - 01 Ocak 2007

01 Ocak 2007

Herkesin gecmis bayramini kutluyor ve nukleersiz yeni bir yil diliyorum.

"Nukleer Oldurur" baslikli roportaja asagidaki adresten ulasabilirsiniz.

http://www.iyibilgi .com/index. php?s=haber&id=11511

Nukleer Yasaya Karsi Yurumeye 2007 yilinda da Devam Ediyorum.

Selamlar,
Ayşen Eren

Nukleer Yasaya KARSI Yuruyorum - 29 Aralik 2006

29 Aralik 2006

2006 yilini geride birakmadan once son bir yuruyus icin Kadikoy carsidayim. Ilerlerken kuslari besleyen yasli bir bey goruyorum. Karsidan karsiya gecmek icin beklerken yanima yaklasiyor "Bu nedir? Neden yuruyorsunuz? " diye soruyor. Nukleer yasadan ve Turkiye'de kurulmasi planlanan 3 nukleer santralden bahsedince "Rusya'da yasanan kazanin yarattigi hastaliklarla Karadeniz yillardir bogusuyor. Hala akillanmadilar" diyor. Mahmut İnal emekli ogretmen, Koy Enstitulerinde hem egitim gormus hem de egitim vermis. "Ben de yanlis bir sey gordugumda uyaririm insanlari" diye devam ediyor. Sokakta tanistigim Mahmut Bey ile sohbet ederken birlikte "Nukleer Yasaya Karsi Yurumeye" basliyoruz. Basindan gecen egitimci anilarini paylasiyor. "Dogruyu bilip inandiginda insanlari uyaracaksin" diyor. Carsi icinde vedalasip ayriliyoruz. Bir sonraki duragim TUBIDER "Tuketici Bilincini Gelistirme Dernegi". Dernek baskani Fuat Engin ve Dernek uyesi Arif Bey ile kisa bir sohbet yapiyoruz. Nukleer yasaya karsi olduklarini soyluyorlar. Fuat Bey'in yuruyus ile ilgili birkac onerisi oluyor. Bir de destegi... Sonrasinda Besiktas Iskelesi yanindaki dernek binasi onunde Fuat bey solumda, Arif bey sagimda yer aliyor ve fotograf cekiniyoruz. Fotografi ceken veterinerlik fakultesi ogrencisi Ebru Kaya. "Bu konuda ne diyorsunuz Ebru hanim?" diye sorunca gulumseyerek "Yürümek lazim" diyor. Fuat beylerden ayrildiktan sonra Yeldegirmeni semtindeki sokak aralarinda yuruyerek Acibadem'e dogru ilerliyorum. Bir sokakta elinde cantali bir beyin elimdeki yaziyi gorunce durup yaklasmami bekledigini fark ediyorum. "Cok iyi yapiyorsunuz. Sizi destekliyoruz. " diyor. Avukat Bulent Karga ile boylece tanisiyoruz. "Amasra'ya da termik santral yapacaklar. Olmasin diye calisiyoruz. Saniyorum nukleer santral icinde Sinop konusuluyor" Konu hakkinda bilgi sahibi. "Buyrun buromuza cayimizi icin" davetini bir baska gune birakip vedalasip ayriliyorum.

Herkese İyi Bayramlar ve Nukleersiz bir Yeni Yil diliyorum.

Nukleer Yasaya Karsi Yuruyusum 2007 yilinda da devam edecek...

Selamlar,
Ayşen Eren

Nukleer Yasaya KARSI Yuruyorum - 26 Aralik 2006


26 Aralik 2006

Istanbul cok soguk. Kar yerine buz taneleri yagiyor. Bugun Avrupa yakasindayim. Tesvikiye Polis Karakolu onunde baslatiyorum yuruyusumu. Kartonumu elime alinca yakinimdaki insanlar birden irkiliyorlar. Aliskin degiller. Cadde boyunca yuruyerek Macka'ya oradan Akaretler'den asagiya Besiktas'a iniyorum. İyibilgi.com sitesinin editoru ve yemek kitabi yazari Arzu Argen benimle yurumek istedigini soylemisti. Besiktas Kultur Merkezi'nde bulusacagiz. Birbirimizi tanimiyoruz. Elimdeki kartona ve mesaja bakip gulen birisini gorunce Arzu Argen oldugunu anliyorum. Tanisma faslindan sonra Ortakoy'e yurumeye karar veriyoruz. Bir taraftan sohbet ediyoruz. Ben yuruyus anilarimi paylasiyorum. Arzu mesaj tasiyarak yurumenin zor olduguna karar veriyor! Ortakoy'de bir hatira fotografi cekinelim diyoruz. Polat Dello bize yardimci oluyor. Kendisi Istanbul Universitesi' nde ogrenci. Yasadan habersiz ama sohbet sonunda "nukleere karsici" oldu. Isinmak icin verdigimiz kisa bir kahve molasindan sonra Besiktas'a donuyoruz. Arzu sohbetimizi olarak www.iyibilgi. com adresinde yayinlayacak.

Vedalasmamizdan sonra elimde mesajim ile ilerlerken kucuk renkli maketlerin satildigi sevimli, minik bir dukkan gozume carpiyor. Maketlere bakmak icin iceri girdigimde "bunu gonullu olarak yaptiginiz icin sizi tebrik ediyorum" diyor dukkan sahibi. Tanisiyoruz. Huseyin Urkmez kurekci, doga sever, balik sever, caretta caretta sever ve ATLAS dergisinden. Ben "Nukleer konusunda ne dusunuyorsunuz? " diye soze baslamaya firsat bulamadan deniz kaplumbagalarini korumak ve Gemlik korfezini kirleten bir fabrikayi protesto etmek icin yaptigi kurekli eylemlerden bahsediyor. Nukleer santrallarin nehir veya deniz kiyisina kurulup dogal hayati, deniz yasamini mahvettigini ve radyoaktivitenin suya sizma riskinin cok yuksek oldugu biliniyor. Huseyin Urkmez de bizden. "Nukleer Yasaya Hayir" diyenlerden. Bu yaz Bartin'dan baslayip Italya'daki Padova sehrine kurek cekerek sandalla gidecegini soyluyor. Bartin ve Padova'nin 3500 yil oncesine dayali bir kardeslik oykuleri oldugunu anlatiyor. O bana yuruyusumde ben O'na kurekle yolculugunda basarilar diliyoruz. Bugunku yuruyusum Besiktas iskelesinde sona eriyor.

Nukleer Yasaya Karsi Yuruyusum Devam Edecek...


Selamlar,
Ayşen Eren

Nukleer Yasaya KARSI Yuruyorum - 23 Aralik 2006

23 Aralik 2006

Bulutlu ve soguk bir hava. Saniyorum Istanbul'a kar geliyor. Bugun uzun zamandir benimle "Nukleer Yasaya KARSI Yurumek" isteyen bir arkadasimla olacagim. Bahar Ortaatilla. Evinden aliyorum rotamizi minibus caddesi olarak belirliyoruz. Yuruyebildigimiz noktaya kadar gidip geri donecegiz. Trafige karsi. Bir taraftan yururken bir taraftan yasadiklarimi Bahar'la paylasiyorum. Esi ile birlikte Turkiye'de nukleer santral yapilmasina karsilar. Meclisten son zamanlarda hizla gecen yasalardan, bu yasalardan halkin dogru durust haberi olmamasindan ve bunlarin sonuclarini onumuzdeki 10-20-30 yil icerisinde belki daha yakin bir zaman icinde gormeye baslayacagimizdan bahsediyoruz. Yol ustunde Ahmet Taner Kislali'nin heykelini goruyoruz. Onunde cicek saticisi var. Orada hatira fotograf cekinmeye karar veriyoruz. Yoldan gecen genc bir bayandan rica ediyoruz. Ismi Lubeyda Caglar. Nukleer yasadan haberdar degil. Nukleer santral kurulmasina karsi ama "verimsiz topraklarda kurulsa olmaz mi?" diye soruyor. Ben nerede kurulursa kurulsun "nukleer kaza ve sizinti tehlikesi var ve bu goz ardi edilemeyecek bir risk" deyip daha bugun gazetelere yansiyan Japonya'daki nukleer santral kazasini soyleyince kendi sorusunun cevabini kendisi veriyor; "Dogru. Cernobil'in sonuclarini yeni yeni goruyoruz. Karadeniz bolgesinde kanser oranlari cok artti. O kadar cay iciyoruz, tum Turkiye'de kanser oranlari artti ve artacak." diyor. El sikisip ayriliyoruz. Bahar ile yuruyerek Goztepe'den Ayse Kadin'a gidiyor, sonra geri donuyoruz. Hava soguk ama dost sohbeti insani sicak tutuyor.

Nukleer Yasaya Karsi Yuruyusum Devam Edecek....

Selamlar,
Ayşen Eren

Nukleer Yasaya KARSI Yuruyorum - 21 Aralik 2006

21 Aralik 2006

Hava cok soguk ve kapali. Bugunku rotalarim Avrupa yakasinda. Hem yuruyup hem de dost ziyaretleri yapmayi planliyorum. Ilk rotam Levent'teki Yapi Kredi bloklarindan baslayip 1. Levent carsi icinden gecip Nispetiye caddesine cikarak oradan Akmerkez'e uzanacak. Yine trafige karsi yuruyorum. Insanlarin yuzlerinde elimdeki mesaji gorunce saskin bir ifade olusuyor. Boyle eyleme aliskin degiller. Beni inceliyorlar, mesaji bir kere daha okuyup kendi kendilerine tekrarliyorlar. "Nukleer Yasaya Karsi Yuruyorum. Nukleer zengini, cipi, yati, kati, herseyi olani da oldurur." Akmerkez'in onunde bir hatira fotografi cektirmek istiyorum. Guvenlik gorevlisi ile once kisa bir sohbet yapip sonra fotografimi cekmesini rica edecegim. Adam beni gorunce geriliyor. "Fotografimi ceker misiniz?" diyorum beni duymamazliktan geliyor. Yaklasip yuzune dikkatle bakarak ricami tekrarliyorum. Bir taraftan dost bir sesle "nukleer nedir biliyor musunuz?" diyorum. "Burada fotograf cekmek yasak. Icerde de yasak. Bununla giremezsiniz. " diyor ve cin carpmis gibi uzaklasiyor. Camli kapida muduru oldugunu tahmin ettigim bir bey gergin bir ifade ile beni inceliyor. Kartonumu cantama koyup iceri giriyorum. Kisa bir moladan sonra Akmerkez'den cikip uzun suredir gormedigim bir tanidigi ziyaret icin Etiler tarafina yurumeye devam ediyorum. Duragim kuafor Hakan Kose. Arkadasim Emine burada calisiyor. Elimdeki kartonu gorunce merak ediyor. "Nukleer"in ne oldugunu bilmiyor, yasadan haberdar degil. Kisaca anlatiyorum. Calisanlardan biri "Greenpeace' ci mi?" diye sormus. Bu sekilde eylem yapanlarin Greenpeace'ci oldugunu dusunuyorlar. Hakan Kose Greenpeace destekcisiymis. Benim yuruyusumu destekliyor ve nukleer santral kurulmasina karsi. Tum kuafor calisanlari ile fotograf cekelim diyoruz ama isleri yogun. Emine (solumda) ve Meltem hanim (sagimda) tum Hakan Kose calisanlari adina benimle fotografta yer aliyorlar. Meltem hanim diyor ki "bazen bu dunya bizi nasil cekiyor merak ediyorum. O'na o kadar cok eziyet ediyoruz ki..."

Bir sonraki durak Beyoglu Istiklal Caddesi. Galata Dernegi'nin duzenledigi "Muzik Sohbetlerine" davetliyim. Once cazci Onder Focan'in tiyatro sanatcisi Gulsen Tuncer ile sohbetini sonra muzigini dinliyoruz. Soylesi sonrasinda Galata Dernegi uyeleri, Onder Focan (en sagda) esi Zuhal hanim (Onder Focan'in solunda), Gulsen Tuncer (arkamda), Cem Tuzun (en arkada), Galata Dernegi uyeleri ve misafirlerle beraber "Nukleer Yasaya Karsi Yuruyusu" destek fotografi cekiniyoruz. Herkes nukleer santrallarin yapilmasina karsi. Gulsen Tuncer "Ben Akkuyu'ya 2 sefer gittim. Gelismelerden lutfen beni de haberdar edin" diyor. Konser sonrasinda ODTU Endustri Muhendisligi mezunu 3 meslektasim Ozlem, Tuncay ve Onur "gunduz size eslik edemiyoruz bari gece yuruyelim" diyorlar ve gece Istiklal caddesinde hep birlikte "Nukleer Yasaya Karsi Yuruyoruz... "
Nukleer Yasaya KARSI Yuruyusum Devam Edecek...

Selamlar,
Ayşen Eren

Nukleer Yasaya KARSI Yuruyorum - 14 Aralik 2006

14 Aralik 2006

Hava gunesli ve ilik. Ben gecen hafta kaybettigimiz Arda'yi ve annesi Senay hanimi dusunuyorum. Mesajimi degistirmeye ve daha keskin bir ifade kullanmaya karar veriyorum. "Nukleer Yasaya KARSI Yuruyorum. Nukleer Oldurur" yazan kartonum elimde Kadikoy carsida basliyorum yurumeye. Yuruye yuruye yollar asinmiyor ama ayakkabilar asiniyor :) Ilk duragim ayakkabi tamircim Mehmet Usta. Baba, ogul calisiyorlar ve yillardir ayni dukkandalar. Sohbet sirasinda konuyu nukleere getiriyorum ve soruyorum haberiniz var mi diye. Haberleri yok. Ne oldugunu bilmiyorlar. Nukleer enerji ile elektrik uretmek icin santral kurmak istiyorlar diyerek konuya giriyor ve neden "Nukleer Yasaya KARSI Yurudugumu" anlatiyorum. Mehmet Usta okumamis ama akilli genc bir adam. "Ben de karsiyim" diyor. "Turkiye'nin uc yani denizlerle cevrili, neden denizden enerji uretilmiyor? Bogazin akintisi kullanilarak elektrik uretilmez mi?" diye bana soruyor. Ben bu akilli ve vizyon sahibi sorular karsisinda hem sasiriyorum hem de cok mutlu oluyorum. Bunu bu kucuk dukkan icinde tum gun ayakkabi tamir eden bu adam dusunuyor da neden devlet buyukleri dusunmuyor? Dunyada bunu yapan ulkeler oldugunu ama bunun cok rant getiren bir cozum olmadigi icin bizim devletin prim vermedigini anlatiyorum. "Biz de sizi destekliyoruz" diyor ve fotograf ricami kirmiyor. Bu moladan sonra Acıbadem'e dogru ilerliyor ve cadde boyunca yuruyorum... .

Nukleere Yasaya KARSI Yuruyusum Devam Edecek...

Selamlar,
Ayşen Eren

Nukleer Yasaya KARSI Yuruyorum - 8 Aralik 2006

8 Aralik 2006

Bugun hava cok guzel. Ben olumu dusunuyorum. Radyasyondan olumu. Dun gazetelere yansiyan Arda Coban'in olum haberi aklimda. Acili anne Seyda Coban'in "Dunyayi yasanir olmaktan cikaran politikacilari protesto ediyorum. Benim oglum gibi bir koc yigidim oldu. Hic olmazsa oglumun olusu ise yarasin diye omrumu nukleer santrallerle mucadeleye adiyacagim." Arda 10 ay suren lenf kanserine karsi verdigi yasam mucadelesini kaybetmis. Anne bunun Cernobil kazasinin sonucu olan radyasyon oldugunu dusunuyor.

Kendimi Seyda Coban'in yerine koymaya calisiyorum. Ogluyla gecirdigi 10 aylik sureci hayal etmeye calisiyorum. Sok, uzuntu, umit, umitsizlik, bikkinlik, mucadele, umut, huzun, pismanlik, nefret... 12 yasinda bir kizim var. Bir anne olarak cocugunu yitirmek kayiplarin en acisi. Acisini icimde duyuyorum.

Bugun Arda'yi ve annesini dusunerek yuruyecegim.

Kadikoy iskelede basladim. Ilk hedefim Turkiye Cevre Koruma ve Yesillendirme Kurumu TURCEK'in Kadikoy'deki merkezi. Evde biriktirdigim elektronik atiklari geri donusum icin TURCEK'teki e-atik kutusuna birakiyorum. Genel Koordinator Kerem bey Acarlar Golu Doga Egitim Merkezi brosuleri ve posterlerini yerlestiriyor. Acarlar Longozu bir subasar orman. Endemik pekcok bitki ve agaca sahip. Burasi TURCEK'in projesi ile koruma altina alindi ve simdi bir doga egitim merkezine sahip oldu.

Kerem Bey TURCEK olarak nukleer santrallerin yapimina karsi olduklarini belirtti. "Nukleer Yasaya KARSI Yuruyus"u desteklediklerini soyledi.

TURCEK ziyaretinden sonra Kadıkoy Rıhtım boyunca hastanelere dogru ilerliyorum. Trafige karsi yuruyorum. Kadikoy'e gelen tum tasitlarin kullandigi bir yolu takip ediyorum. Hem Cuma oglenden sonra oldugu icin hem de hastane ve universite civari oldugundan yol cok kalabalik. Yururken yazimi okuyanlardan destek goruyorum. Bir bayan "Biz de karsiyiz" diyor, bir baskasi "Sizi destekliyoruz" . Genc bir arkadas alkis tutuyor, birbirimize guluyoruz. Bir baskasi uzaktan "Ben de karsiyim" diye bagiriyor. Harem'e yuruyup oradan sahil boyunca ilerleyip Uskudar'a ulasiyorum.

Nukleer Yasaya KARSI Yuruyusum devam edecek...

Selamlar,
Ayşen Eren

Nukleer Yasaya KARSI Yuruyorum - 4 Aralik 2006

4 Aralik 2006

Bugunku yuruyusumun konugu sevgili Dilek Eksi. Kadikoy iskelede bulusup, altiyola cikiyoruz. Oradan Kadikoy Evlendirme Dairesi onune gelip minibus caddesi boyunca yuruyoruz. Elimizde "Nukleer Yasaya KARSI Yuruyorum. Nukleersiz Turkiye" yazan karton var. Bazen ben bazen Dilek tasiyor. Yuruyus sirasinda konumuz "yururken karsilastigimiz insanlarla dialoga gecmeli mi yoksa sadece yurumeli mi?" Yogun kalabaligin oldugu, insanlarin biryerlere ulasmak icin kosturdugu yerlerde birebir iletisim kurmak cok zor. Herkes bir yerlere yetisme telasi icinde. Ama daha sakin sokaklarda, halinden bize vakit ayirabilecegini dusundugumuz insanlarla birebir iletisim kurmak mumkun ve daha kolay. İletisim bilmeyenleri bilgilendirmek, yanlis bilenleri aydinlatmak ve bize destek verenlere tesekkur etmek icin bir firsat. Tabii 15 milyon nufuslu bir kentte gunde 1-2 kisi ile konusmak cuvalda 1 pirinc tanesi veya devede kulak bile degil ama olsun...

Yuruyusumuz minibus caddesinde Sahray-i Cedit'te noktalaniyor. Fotografimizi ceken Cabir Kaya araba satan

bir sirkette calisiyor. "Nukleer" nedir bilmiyor. Dilimiz dondugunce anlatmaya calisiyoruz ama tam olarak anlayip anlamadigindan emin olamiyoruz.

Nukleer Yasaya KARSI Yuruyusum Devam Edecek...

Selamlar,
Ayşen Eren

Nukleer Yasaya KARSI Yuruyorum - 30 Kasim 2006


30 Kasim 2006

Merhabalar,

Yuruyusumun bugunku konugu universiteden sinif arkadasim Cem Tuzun'du. Cem'le Kadikoy Haldun Taner Sahnesi onunde bulusup Moda taraflarina yuruduk. Cem elinde 'Nukleer Yasadan Haberdar Misiniz? Nukleer Santraller Konusundaki Soru ve Dusuncelerinizi Benimle Paylasir Misiniz?' yazan bir kagit tasidi. Haldun Taner'e de bu soruyu sordu :)


Halkin bu konuda yeterli bilgiye sahip olmadigindan bahsederken sahilde okuldan kacmis 4 genc kiz gorduk. Cem 'hadi gidip soralim bak ne oldugunu bilmiyorlardir' dedi. Cem konuya giris yapti ve Cerem Basgul, Anastasie Boicenko, Ece Balci ve Ebru Kaya 'nukleer santrallere karsi olduklarini, cunku cevreye kirlettigini; enerji icin cevreye kirletmenin yanlis oldugunu; temiz alternatif enerji kaynaklari oldugunu soyleyip' bizi hem sasirttilar hem de cok mutlu ettiler. Anne babalarina okuldan kactiklarini soylemeyecegimiz sozu verdik ve fotograflarini yayinlamak icin izin aldik.

Moda'da yuruyup sonra Bahariye'ye ciktik. Adliye onunden gecip Kadikoy Boga'dan sahile indik, vapura binip eylemimizi sonlandirdik.



Nukleersiz Turkiye ve Nukleersiz Dunya icin,
Nukleer Yasaya Karsi Yuruyusum devam edecek...

Selamlar,
Ayşen Eren

Nukleer Yasaya KARSI Yuruyorum - 28 Kasim 2006



28 Kasim 2006
Merhabalar,

28 Kasim Sali gunu yuruyusum Fenerbahce Parki'ndan basladi. Havanin soguk olmasina ragmen 3 arkadasim bana destek olmaya geldiler. Soguktan dolayi park issizdi ama Canan Oguz hanimla tanistik. Oglu 4 Kasim duzenlenen 'Kuresel Isınma Eylemine' katilmis ve ailecek nukleer santrallere karsi olduklarini soyledi, Nukleer Yasaya Karsi Yuruyuse destek verdi. Sonra bizim fotografimizi cekti. Sali gunku yuruyus ekibi soldan saga Filiz Bozkurt, Arsun Onol, ben ve Nurgun Gercin.

Parktan Kiziltoprak sahili takip edip Fenerbahce stadinin arkasina ciktik. Sali pazari civarindan yuruyup Kadikoy carsiya ulastik. Carsi icinde dolastiktan sonra Kadikoy iskeleye indik. İkinci fotograf Kadikoy merkezde cekildi.


Nukleersiz bir Turkiye ve nukleersiz bir dunya icin,
'Nukleer Yasaya KARSI Yuruyus'um devam edecek...


Selamlar,
Ayşen Eren

Nukleer Yasaya KARSI Yuruyorum - Gun 1,2,3,4

23 Kasim 2006

Merhabalar,

18 Kasim 2006'da yaptigim basin aciklamasi ile Nukleer Yasaya KARSI Yuruyusumu baslattim.

1inci gun Galatasaray Meydani'ndan Sisli'deki Ekolojik Pazara,
2inci gun Kadikoy Iskele'den Fenerbahce Stadi arkasindan Bagdat Caddesi Uzerinden Caddebostan Kultur Merkezi'ne,
3uncu gun Kadikoy Carsi icinde,
4uncu gun Maltepe-Dragos sahili yolunda

yurudum.

Nukleer Yasa gorusulmek uzere meclise gelmek uzere. KARSI yuruyusum basladi, devam edecek. Hedefim gelecek hafta Istanbul Anadolu Yakasinda 50 km yol yurumek.

Arkadaslarim destek icin benimle yuruyeceklerini soylediler. Hep beraber "Nukleer Yasaya Karsi Yuruyecegiz" .

Fotograflar ve yuruyuste yasananlar icin beni izlemeye devam edin...

Nukleersiz bir Turkiye icin, Nukleer bir dunya icin,
Mecliste gorusulmeye baslanacak Nukleer Yasaya KARSI Yuruyorum...

Selamlar,
Aysen Eren

Thursday, January 11, 2007

Nukleer Yasaya Karsi Yuruyorum... Basin Aciklamasi

18 Kasim 2006, Istanbul

KIZIMA, TORUNLARIMA VE ONLARIN COCUKLARINA NUKLEERLE KIRLENMIS BIR ULKE MIRAS BIRAKMAK ISTEMIYORUM.

BU NEDENLE,

Nukleersiz Bir Turkiye Icin, Nukleer Yasaya Karsi Yurumeye Basliyorum.. .

Nukleer santral nukleer atik uretir. Peki nukleer atik ne demektir?

Her nukleer santral yilda ortalama 30 ton radyoaktivitesi cok yuksek atik yakit uretiyor. Nukleer santrali olan her ulkenin nukleer atiklarla basi dertte. Cunku nukleer atik yok edilemiyor. Zararsiz hale gelmeleri icin ONBINLERCE YIL cok korunakli ortamlarda saklanmasi gerekiyor.

Nukleer santralin saglayacagi soylenen enerjiyi biz 40-50 yil kullanacagiz. Benim kizim, torunlarim ve onlarin cocuklari onbinlerce yil nukleer santralin urettigi nukleer atiklarin yaratacagi tehlikelere maruz kalacak, cikan maliyetleri yuklenecek ve diger sorunlarla ugrasmak zorunda kalacaklar. Cocuklarimiza, torunlarimiza ve onlarin cocuklarina birakacagimiz miras radyoaktivite, hastalik, olum sacan nukleer atiklar olacak.

Nukleer santral kurmak isteyenlere sormak istiyorum.

Gelecek nesillerden izin aldiniz mi?

Onlarin da yasayacagi bu ulkeyi, topragi, havayi ve suyu radyoaktivite ile kirletmek icin izniniz var mi?

Radyoaktif atiklari onbinlerce yil guvenli saklama sorumlulugunu cocuklarimiza, torunlarimiza ve onlarin cocuklarina birakiyoruz.

Bu sorumlulugu almak istiyorlar mi? Onlara sordunuz mu?

Ulkemde nukleer santral istemiyorum.

Kizimi nukleersiz bir ulkede yetistirmek istiyorum.

Cocuguma, torunlarima ve onlarin cocuklarina nukleersiz bir ulke miras birakmak istiyorum ve nukleer yasaya karsi yuruyorum.

Nükleer Yasaya Karsi Yürüyüsümü ve basin açiklamami izlemenizi rica ederim.

Aysen Eren

NÜKLEER YASAYA KARSI YÜRÜYORUM 1.Gün

Basin Açiklamasi

Tarih: 18 Kasim 2006

Saaat: 10.30

Yer: Galatasaray Meydani, Beyoglu