Monday, April 30, 2007

Nukleer Yasaya KARSI Yuruyorum - 26 Nisan

Bugun Cernobil felaketinin 21. yildonumu. Istanbul'da bircok etkinlik duzenlendi. Herkes sokaklarda olacak. Ben 5 aydir Istanbul sokaklarinda "Nukleer Yasaya KARSI Yuruyorum". Bugunu okuyarak ve dusunerek gecirmeye karar veriyorum. Elimde Cernobil faciasini yasayanlarla yapilan soylesilerle kaleme alinmis bir kitap var. Svetlana Aleksiyevic' in "Cernobil'den Sesler Bir Nukleer Felaketin Sozlu Tarihi" isimli kitabi. Kitabi ilk okumaya basladigimda sadece ilk 15 sayfasini okuyabildim. Felaket sonrasina yasananlari okurken hastalandim, kitaba daha fazla devam edemeyecegime karar verip biraktim. Bir sure sonra bir cesaret elime yeniden aldim ve bitirdim. Belarus halki Rusya'ya ve nukleer enerjiye oylesine guvenmis ki boyle bir felaketin olacagina ihtimal bile vermemisler. Ne buyuk gaflet! Gecen yillar icinde nukleer teknolojinin gelisip ilerledigini soyleyen ve bu buyuklukte bir nukleer kaza riskini cok az oldugunu iddia edenler hemen her ay gazetelere yansiyan nukleer kaza haberlerini okuyorlar mi? 2003 yılında toplanan Uluslararası Reaktör İşletmecileri Örgütü, son birkaç yıl içinde 8 büyük kaza riski yaşandığını açıkladı. Bu konuda ne diyorlar?
"Cernobil'den Sesler" kitabindan birkac alinti ekliyorum

"Bu topraklarda kalmaktan korkuyorum. Bana bir radyasyon cihazi verdiler, onunla ne yapacagim? Camasir yikiyorum, camasirlar sakiz gibi oluyor ama cihaz tikirdiyor. Yemek yapiyorum, turta pisiriyorum, yine tikirdiyor.. .."

"Eve donduk. Orada giydigim butun giysileri cikarip cope attim. Kasketimi kucuk ogluma verdim, onu cok istiyordu. Hep o kasketi giydi. İki yil sonra ogluma beyin tumoru teshisi koydular... Hikayenin sonunu siz de yazabilirsiniz. Artik konusmak istemiyorum. .." (Reaktorde cikan yangini sondurmeye giden itfaiye erlerinden biri)

"Radyasyon neye benzer? Hic gordunuz mu? Beyaz mi? Ne renk?"

"Kizim ve karimi hastaneye goturdum. Butun vucutlari kara beneklerle kaplanmisti. Benekler bir gorunuyor, bir yok oluyordu.... Bir odanin icerisinde yedi tane, kafasi kazinmis kiz cocugu dusunebiliyor musunuz? Hastanenin her odasinda onlardan yedi tane vardi.. Onu kapanin onune yatirdik. Neden sonra tabutu getirdiler. Kucuktu, buyukce bir oyuncak bebek kutusu kadar. Taniklik etmek istemiyorum. Kizim Cernobil nedeniyle oldu..."

Nukleer Yasaya KARSI Yuruyusum Devam Edecek...

Selamlar,
Aysen Eren '87
http://nukleeryasay akarsiyuruyorum. blogspot. com/